19 Mayıs 2009 Salı
Türkiye'nin Avrupa Futbol Şampiyonası Tarihi
1956 yılında Avrupa ülkelerinin milli takımları arasında oynanacak bir turnuvanın düzenlenebilmesi için çalışmalar başladı ve bundan tam iki yıl sonra, 1958’de ilk Avrupa Şampiyonası başladı. Kupanın ilk formatı yarı-finale kadar iç ve dış sahalarda oynanan eleme maçlarıyla yürütülüyordu. Dört yarı-finalist arasından biz ülke ev sahibi seçiliyor ve kalan maçlar onun ülkesinde oynanıyordu. UEFA ilk turnuvayı, 1927 yılından beri bu konuda çalışmalar yapan Fransız Futbol Federasyonu üyesi Henri Delaunay’in anısına Fransa’ya verdi.
Turnuva tarihinin ilk finali Sovyetler Birliği ile Yugoslavya arasında Paris’te oynandı. Uzatmalar sonunda rakibini yenen Sovyetler tarihin ilk Avrupa Şampiyonu oldular.
1964’te İspanya’da düzenlenen turnuva ise politikanın karıştığı ilk şampiyona olarak hafızalara kazındı. Yunanistan resmen olmasa da teknik olarak savaş halinde olduğu Arnavutluk’la oynamayı reddetti. Şampiyonayı Madrid’te oynanan final karşılaşmasında Sovyetler Birliği’ni 2-1 yenen ev sahibi İspanya kazandı.
1968 turnuvası ise hem şampiyonanın adının, hem de formatının değiştiği turnuva oldu. Daha önce ‘Avrupa Uluslar Kupası’ olarak anılan turnuva adını ‘UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası’ olarak değiştirdi. Turnuvanın formatı ise 8’li gruplar olarak değiştirildi. 8 takım aralarında iki maç üzerinden oynuyor ve ilk sırada yer alan takım çeyrek-finale kalma hakkına sahip oluyordu. Çeyrek final serisi de iki maç üzerinden yapılıyor ve yarı-finale kalan takımlar ev sahibi ülkenin (İtalya) yolunu tutuyorlardı. İtalya ile Yugoslavya arasında oynanan final maçı 1-1 bitince yapılan tekrar müsabakasını 2-0 kazanan ev sahibi İtalya şampiyon oldu.
Aynı formatta düzenlenen 1972 şampiyonasının ev sahibi ise Belçika’ydı. Finalde Sovyetler Birliği’ni 3-0 geçen Batı Almanlar mutlu sona ulaştı.
1976’da düzenlenen turnuvanın ev sahibi Yugoslavya’ydı. Çekoslovakya’nın finaldeki rakibi Uli Hoeness ve Sepp Maier'li Almanlardı. Penaltı atışlarıyla mutlu sona ulaşan Çekoslovakya kupayı müzesine götürdü.
1980 yılıyla beraber UEFA kupaya yeni bir format getirdi. Finallere dört yerine sekiz takımın katılmasına ve bunlarında dörderli iki grup halinde kendi aralarında oynamasına karar verildi. İki gurubun lider ülkeleri ise final oynamaya hak kazanacaktı. Bu yeni formatın ilk finalistleri Batı Almanya ile Belçika oldu ve Almanlar Horst Hrubesch’in ayağından bulduğu iki golle 2-1’lik galibiyete ve mutlu sona ulaştı.
1984 yılında turnuvanın formatı bir kez daha değişti. Artık çeyrek-final oynanmıyor ve gruplarını ilk iki sırada bitiren takımlar direkt olarak yarı finale kalıyordu. Turnuvaya ikinci kez ev sahipliği yapan Fransa, Paris’te oynanan final maçında İspanyolları Michel Platini ve Bruno Bellone’nin golleriyle 2-0 geçip şampiyon oldu.
1988’de Batı Almanya’da düzenlenen turnuva format olarak Fransa 84’ün aynısıydı. Finalde gülen ise Sovyetler Birliği’ni 2-0 geçen Hollanda oldu. Portakalların golleri Ruud Gullit ve Marco van Basten’den geldi. Van Basten’in golü daha sonra şampiyona tarihinin en güzel golü olarak seçildi.
1992’de İsveç’in ev sahipliği yaptığı turnuvaya ise Avrupa’da yaşanan politik olaylar damgasını vurdu. Doğu ve Batı Almanya birleşmiş, turnuvaya katılmaya hak kazanan Yugoslavya ülkesinde yaşanan olaylar sebebiyle diskalifiye edilmişti. UEFA turnuvaya Yugoslavlar yerine Danimarka’nın katılmasına karar verdi. UEFA kararıyla turnuvaya katılan Danimarka finalde Almanları 2-0 geçti ve şampiyon oldu.
Sovyetler Birliği dağıldığı için ayrılan ülkelerin hepsinin kendi adına elemelere katılması gerekiyordu ve bu sebeple 1996’daki turnuvanın formatı tekrar değiştirildi. Artık elemelere 48 takım katılıyordu ve aralarından 16’sı İngiltere’de düzenlenecek şampiyonaya katılma hakkına sahip olacaktı. Finalde gülen taraf Çekleri altın golle geçen Almanya oldu.
2000 şampiyonası yeni milenyumun ilk turnuvası olması dışında bir ilkin daha yaratıcısı oldu. Turnuva Hollanda ve Belçika tarafından ortaklaşa düzenlendi. Final de gülen İtalya karşısında David Trezeguet’nin altın golüyle Fransa oldu.
2004’ün ev sahibi ise Portekiz’di. Turnuva tarihi bir değişikliğe daha şahit oldu ve altın gol uygulaması yerini gümüş gole bıraktı. Uzatmalarda gol olması durumunda karşılaşma devrenin sonuna kadar devam ettiriliyordu. Turnuvanın şampiyonu ise finalde ev sahibi Portekiz’i tek golle geçen komşu Yunanistan oldu. Öylece turnuva başlamadan önce bahis şirketlerinin şampiyonluğuna 1x100 verdiği Yunanistan büyük bir sürprizin altına imza atmış oldu.
Sırada 2008 heyecanı var !..
2008’de futbolseverler 2008 Avrupa Şampiyonası’nı takip ederken aynı anda da şampiyonaya ortak olarak ev sahipliği yapan Avusturya ve İsviçre’yi daha yakından tanıyacak ve öğrenecek.
Bu alanda 2 ülke hakkında merak edilenleri -tarihlerini, ekonomilerini, hükümetlerini ve kültürlerini- öğrenecek iki ülkede 4’erden olmak üzere 8 şehrin ve stadyumun detaylarına ulaşacaksınız.
Avusturya ve İsviçre’de 7 - 19 Haziran 2008’de düzenlenecek olan dev şampiyona aynı zamanda Avrupa Şampiyonası tarihinde 2. kez 2 ülke arasında düzenlenen şampiyona olacak. Bu turnuva daha önce 2000’de Belçika&Hollanda iş birliği ile düzenlenmişti. Avusturya ve İsviçre’nin ev sahibi oldukları için otomatikman finale kaldıkları şampiyonaya 14 ülke daha katılacak.
Avusturya&İsviçre ortaklığının ev sahibi olmaya hak kazandığı şampiyonaya bu ikilinin dışında Yunanistan&Türkiye ortaklığı, İskoçya&İrlanda ortaklığı, Rusya, Macaristan ve Hırvatistan&Bosna Hersek ortaklığı ev sahibi olmak için başvuru yapmıştı.
2004’te düzenlenen ve Portekiz’in başarıyla ev sahipliği yaptığı Avrupa Şampiyonası’nda ise Yunanistan sürpriz bir şekilde şampiyon olmayı başarmıştı.
8 Stadyum
2008 Avrupa Şampiyonası’nda iki farklı ülke ve arada bulunan bir sınır var ancak bu sınır şampiyona boyunca arada bulunan kısa mesafeler sayesinde sadece fiziki olarak var olacak. İki ülke finaller aşamasında 2’şer gruba ev sahipliği yapacak ve 4’er şehrinde karşılaşmalar oynanacak.
Temiz havası ve kolay ulaşım yolları ile tanınan bu ülkelerde şampiyonada yer alan ülkelerin merkezleri stadyumlara en fazla 300 kilometre uzaklıkta olacak.
Avrupa kıtasının milli takımlar bazında en önemli turnuvası olan Avrupa Futbol Şampiyonası 1958 yılında düzenlenmeye başladı.
Çok farklı bir formata ve "Avrupa Uluslar Kupası" ismine sahip ilk şampiyonanın evsahibi, turnuvanın fikir babası Henri Delanuay anısına Fransa oldu. Kupanın ilk finali Sovyetler Birliği ile Yugoslavya arasında oynandı. Uzatmalara giden maçı 2-1 kazanan Sovyetler Birliği şampiyonluğa ulaşan takım oldu. Bu aynı zamanda Doğu Bloku ülkelerinin en büyük başarısı olarak tarihe geçti.
1968'de adı ve formatı değişen kupa, UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası ismini aldı. Ancak yeni formatın da bekleneni verememesi üzerine 1980'de ve 1984'de yapılan değişikliklerle son halini alan Avrupa Futbol Şampiyonası'nın en önemlileri 1992 ve 2004'da düzenlenenler oldu.
1992'de Yugoslavya'nın ülkedeki iç savaş nedeniyle finallere alınmamasının ardından, Danimarka son anda turnuvaya dahil edildi. Danimarka yarı finalde son şampiyon Hollanda'yı, finalde de Almanya'yı yenerek kupaya uzandı ve tarihi bir başarı elde etti.
2004'de ise komşumuz Yunanistan, play-off'da bizi eleyen Letonya ile birlikte en az şans tanınan ülke olarak gittiği Portekiz'de çeyrek finalde son şampiyon Fransa, yarı finalde en büyük favori Çek Cumhuriyeti ve finalde de ev sahibi Portekiz'i eledi ve kupaya uzandı.
Avrupa Futbol Şampiyonası'nın enbaşarılı takımı 3 kez zafere uzanan Almanya oldu.
Türk Milli Takımı ise iki kez Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine katıldı. İngiltere'de düzenlenen Euro 96'da gol atamayan milliler, Belçika ve Hollanda'nın düzenlediği Euro 2000'de çeyrek final oynamış ancak Portekiz'e 2-0 yenilerek turnuvaya veda etmişti.
ŞAMPİYONLAR
1958 Sovyetler Birliği
1964 İspanya
1968 İtalya
1972 Almanya
1976 Çekoslavakya
1980 Almanya
1984 Fransa
1988 Hollanda
1992 Danimarka
1996 Almanya
2000 Fransa
2004 Yunanistan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder